Spinal Stenoz (Dar Kanal) Nedir?

Omurlar, boyun, sırt ve belimizi oluşturan kemiklerdir. Omurga kanalı omurların arasından geçer ve bacakların-kolların gücünü ve hissini sağlayan, idrar ve gaita kontrolünü sağlayan sinirleri içerir. Omurlar arasında diskler ve omurganın faset eklemleri bulunur.

Yaşlandıkça, disklerin su içerikleri azalır. Bu durum diskin yüksekliğinin azalması ve sertleşmiş diskin omurga kanalına doğru çıkıntı yapması ile sonuçlanır. Reaksiyonel olarak, omurganın faset eklemlerinin kemik ve bağlarının kireçlenmesine (kalınlaşıp genişlemesine) ve bunların omurga kanalı içine itilmesine neden olabilir. Bu değişiklikler omurga kanalının daralmasına yol açar. Daha çok yaşlılarda ve bel omurlarında görmekteyiz. Genç yaşta daha az görülen dar kanal daha çok doğumsal ve ya omurgaların kaymasına (listezis) ya da omurga eğriliklerine (skolyoz) bağlı oluşabilir.

Bu daralma, Fatih Sultan Mehmet köprüsünde tadilat nedeniyle, yol şerit sayısının düşürülmesine benzetilebilir. Bir şeritin kapatılması trafiği çok fazla aksatmayacaktır. Fakat ikiden fazla şeridin kapatılması tüm trafiği aksatacak ve işin içinden çıkılamaz bir hale gelecektir (Şekil 1). İşte, yavaş başlayan omurga darlığı zaman içinde belirgin hale geldiğinde (ikiden fazla şeritin kapanmasında olduğu gibi), belirtiler ortaya çıkmaya başlar. Boyunda olan kanal daralmasında, kollarda ve bacaklarda güçsüzlük, hissizlik, idrar ve gaita(dışkı) tutamama gibi şikayetler olurken, sırt omurunda oluşan kanal daralmasında yürüyememe ile idrar ve gaita tutamama görülebilmektedir. Bel omurunda olan daralma sonucunda, belirli bir mesafe yürüdükten sonra bacaklarda kuvvetsizlik, uyuşma-karıncalanma gibi his değişiklikleri  bu nedenle durup dinlenme isteği olur. Hasta tipik olarak öne doğru eğilip dinlenirler ve dik yürüyemezler. Hafif öne eğik yürürler.  Yokuş ve merdiven çıkarken zorlanırlar. Bacaklarına sık kramp girdiğini ve ayakta boşalma hissinin olduğunu şikayet edebilirler. Bel fıtığında hastanın şikayetleri sağ veya sol olarak tek taraflı iken, dar kanalda her iki kol veya bacakta tutulum vardır. Dar kanal yavaş gelişen bir hastalık olduğu için bel ağrısı her zaman görülmeyebilir.

Nasıl teşhis koyulur?

Beyin ve sinir cerrahisi uzmanı veya fizik tedavi uzmanı tarafından hastanın yapılan muayenesi sonucunda röntgen, tomografi ve manyetik rezonans görüntüleme (MR) tetkikleri istenebilmektedir. Dar kanal için özellikle MR ve tomografi görüntülemeleri önemlidir. Kanal darlığının derececesi ve fıtık olup olmadığı belirlenebilmektedir.Ayırıcı tanı için elektrofizyolojik (EMG-SEP gibi) çalışmalarda yapılmalıdır.

Tedavisi?

Kanal darlığında, konservatif tedavi mi (ilaç tedavisi, fizik tedavi), ağrı tedavisi (algoloji) yoksa cerrahi tedavi mi yapılacağı önemlidir.

Dar kanal başlangıç safhasında, hastaya ağrı kesici ve kas gevşetici ilaçların verilmesi, yatak istirahati ve belini zorlayacak hareketlerden kaçınması önerilir. Hasta tedaviye yanıt alamazsa fizik tedavi ve ağrı tedavisine (algoloji) başvurabilir. Dar kanal İlerlerse (özellikle yürüyüş mesafesi 500 metrenin altına düşmüşse), ağrı kesiciler, fizik tedavi ve algolojik girişimler fayda göstermiyorsa, hastanın  güç ve his kaybı, bacakta incelmesi, idrar-gaita kaçırma  varsa veya yol yürüme mesafesi giderek azaldıysa ameliyat olması gerekebilir.

Ameliyat

Eğer ameliyat edilmez ve sinire bası devam ederse hastada idrar-gaita tutamama, ayaklarda, kollarda felç gibi sorunlar gelişebilir. Halk arasında geçmişten gelen bir korku mevcuttur. Ameliyat olursam sakat kalırım, uzun süre yataktan kalkamam, veya tekrar ameliyat olurum gibi inanışlar var. Günümüzde teknoloji ve ameliyat yöntemleri gelişmiştir. Tedavi olarak kanalın dekompresyonu (açılıp rahatlatılması, yani yoldaki şerit sayısını artırmak) gerekir. Mikrocerrahi yöntem ile hasta kısa sürede ayağa kalkıp taburcuları yapılabilmektedir. Özellikle biz, bel ve sırt dar kanalı olan hastalarda (boyundaki dar kanal hariç) üç mesafe dahil tek taraflı yaklaşımla iki tarafıda (unilateral yaklaşımla bilateral dekompresyon cerrahisi) açarak kanalı rahatlatabiliyoruz. Bu yöntemle hastalara halk arasında platin de denilen vida ile füzyon ameliyatlarına gereksinimi azaltmaktadır. Bazı farklı olgularda vida ile spinal füzyon ameliyatları gerekmektedir (Takılan vidalar MR ile uyumludur). Hastaya göre doğru tedavi planlanması yapılmaktadır. Hastanemizde dar kanal şikayeti nedeniyle opere ettiğimiz birçok hastaya enstrümantasyon (vidasız ameliyat yapılmakta) kullanmıyoruz. Kanal daralması ile birlikte fıtığı da varsa “Mikrodiskektomi yöntemiyle” fıtığını da alıyoruz.

Ameliyat sonrası İyileşme Süreci ?

Dar kanal hastalarının çoğunda ameliyattan sonra ağrılar azalmaktadır. Ameliyat sonrası aynı gün ayağa kaldırılıp dolaşan hastalar ertesi gün (1-2 gün içinde) taburcu edilebilmektedir. Eğer hastada felç durumu uzun süreliyse düzelmeyebilir. Kısa süre önce başlayan felç durumunda hasta düzelebilir. Ameliyattan 6 ay ile 1 yıl sonra tüm aktivitelerinde iyileşme görülebilmektedir. Genellikle ameliyat sonrası bir fizik tedavi ve rehabilitasyon programı gerekir.

Bu hastalar genellikle kilolu yaşlı hastalar olup, kilo kontrolü (diyet) ve yüzmeyi öneriyoruz. Menapoza girmiş bayan hastalar, kemik erimesi olup olmadığı rutin olarak kontrol edilmeli ve kemik erimesi için ilaçlarını kullanmalıdırlar. Omurga sağlığı için uygun tam ortopedik yatak, sandalye kullanılması, boyun ve bel omurları için doğru olan hareketler hastaya mutlaka iyi bir şekilde anlatılmalıdır.

https://youtu.be/fxXp_hDZACghttps://youtu.be/CiPkBjksReEhttps://youtu.be/NHrCK_2b5DUhttps://youtu.be/ZJ154er4BV4