Hibrit Ameliyathane
Ülkemizde ve dünyada minimal invaziv ameliyat tekniklerinin gelişmesi ile hibrit ameliyathanelerin gelişimi eşzamanlı olmuştur. Dolayısı ile en zor ve sorunlu kompleks ameliyatlar daha güvenle yapılabilir olmuştur. Bu da hem hasta hem hekim için daha az cerrahi travma, daha küçük kesi, daha kısa süreli operasyon, daha az kan kaybı, daha az komplikasyon, daha az yatış, daha az maliyet gibi avantajlar getirmektedir.
Beyin, omurilik ve omurga cerrahisinde “Hibrit Ameliyathaneler” birçok hastalık grubu ve travma cerrahisi için kullanılmaktadır. Anevrizma, Arteri-venöz malformasyon (AVM) gibi beyin veya spinal damar hastalıklarının nörovasküler cerrahisi, beyin tümörü veya fonksiyonel stereotaktik cerrahi ve spinal implantasyon cerrahisi bunlardan bazılarıdır.
O-ARM CT (O-KOLLU TOMOGRAFİ)
Özellikle yaşlılığa bağlı omurga şekil bozukluklarında, omurilik kanalındaki basılarda, omurga tümörlerinde, çocukluk çağı ve gençlik dönemi omurga eğriliklerinde, omurganın bazı gelişimsel hastalıklarında ve travmaya bağlı kırılma ve çıkmalarda vidalama (platin yerleştirme) ameliyatlarında sıklıkla kullanılmaktadır.
Omurgaya vida yerleştirilmesi gereken yer anatomik bölgeye göre değişmekle birlikte 1-2 mm hassasiyet ile tespit edilmelidir. Omurga vidalama ameliyatları yakın zamana kadar skopi denilen C kollu ve 2 boyutlu görüntü verebilen röntgen cihazıyla yapılmaktaydı. Bu ameliyatlarda, vidaların istenmeyen bir bölgeye gitme ihtimali nedeniyle hasta yeniden operasyona alınabiliyor, bu da enfeksiyon riskini ve hastanın yatış süresini uzatıyordu. Ancak 3-boyutlu tomografi görüntüsü alabilen O- Arm CT teknolojisiyle gerçekleştirilen vidalama ameliyatlarında başarı oranı artarken, hata payı sıfırlanıyor. Ayrıca O-Arm-CT cihazı ile uyumlu çalışan ve tüm hedefleri ileri derecede hassasiyetle gösterebilen nöronavigasyon sistemi de aynı anda kullanılarak ameliyat başarı şansı daha da artırılmaktadır. Dolayısı ile 1-2 mm hassasiyetle omurilik ve sinir kökleri yaralanma riskini neredeyse yok ederek, güvenle ameliyat yapılabilmektedir.
O-Arm CT sistemi sayesinde, ameliyatın son aşamasında steril şartlarda tomografi çekilerek hastanın tekrar ameliyat edilmesini gerektiren istenmeyen durumlar (örneğin; omurga vidalama işlemlerinde vidanın yanlış yere girmesi, beyin ameliyatlarında ameliyat bölgesinde kan birikmesi vb.) en aza indirilmektedir.
Hasta kısa sürede ayağa kalkıyor ve çabuk taburcu oluyor
O-Arm cihazı ile gerçekleştirilen omurga vidalama ameliyatlarının avantajları;
Her aşamada cerraha kritik bilgi verir, ameliyatın tekrarlanma riski azaltılmış olur.
Hasta daha az radyasyon alır.
Daha küçük ameliyat kesisi ile, hastaya hızlı iyileşme imkanı sağlar ve kanama azalır.
Bu sistem kompleks ameliyatların taşıdığı büyük riskleri en aza indirir.
Enfeksiyon riskinin azalmasını sağlar. Vidaya bağlı felç riski en düşük orana iner.
NÖRO-NAVİGASYON SİSTEMİ
Bu yöntem diğer teknolojilerle bir arada kullanılabildiği gibi tek başına da kullanılabilmektedir. Küçük ve derin yerleşimli tümör ve benzeri tüm durumlarda sadece küçük bir giriş deliği yardımı ile stereotaksik biyopsi yapılabilmekte, yani ince bir iğne ile direkt o bölgeye milimetrik olarak ulaşılıp doku örneği alınabilmektedir. Alınan bu doku örneğinin patolojik incelemesi sonucunda hastanın hangi tedavi yöntemi ile tedavi edileceği belirlenmektedir.
Nöro-navigasyon sisteminin avantajları
Ameliyat daha minimal invazif sınırlarda yapılır (Küçük ameliyat kesisi ile ameliyat süresi kısalmaktadır).
Hastanın sağlıklı anatomisini bozmayarak daha güvenli ameliyat imkanı sağlar.
ntraoperatif Nöromonitörizasyon
Beyin tümörü ve omurga ameliyatlarına bağlı sinirlerde gelişebilecek hasarı (felç riskini) en aza indirmek için, ameliyat sırasında hastanın saçlı deri, kaslar üzerine yerleştirilen elektrotlar sayesinde elektrik uyarıları verilerek beyin, omurilik, sinir kökleri ve refleks yolların monitörde sürekli izlenmesini sağlayan sistemdir. Ameliyat boyunca Nöroloji uzmanı tarafından takip edilen değerlerde bir değişiklik olduğunda cerrahı uyarmaktadırlar. Böylece hastada geri dönüşümsüz bir hasar (felç gibi) gelişmesi önlenerek yaşam kalitesinin düşmesi engellenmiş olur. Hasta kısa sürede ev ve iş hayatına geri dönebilmektedir.
YENİ NESİL FLORESAN FİLTRELİ MİKROSKOP
Beyin ve omurilik tümörlerinin tedavisi mikrocerrahidir. Tümörlerin tamamının çıkarılması (rezeksiyon miktarının artırılması) hastaların prognoz ve sağ-kalımlarını etkileyen en önemli faktördür. Tümör cerrahisinde en büyük zorluk, tümör dokusunun normal dokudan ayrılmasıdır. Standart normal bir cerrahi mikroskobu ile bunu başarmak bazen sorunlu olabilmektedir. Oysa yeni nesil mikroskoplarla, özel ışık filtreleri kullanılarak, örneğin floresan ile boyanmış tümör dokusu normal sinir dokusundan kolaylıkla ayırt edilebilmektedir. Dolayısıyla, nöronavigasyonla birleşen özel ameliyat mikroskobu sayesinde daha küçük bir kesi ile tümörün en az hatayla maksimum çıkarılmasını (rezeksiyonunu) sağlamaktadır. Türkiye’de sadece belirli hastanelerde bulunan bir sistemdir. Tümör ameliyatları dışında, beyin damar hastalıklarının ameliyatlarında da ameliyat sırasında hastaya damardan verilen özel madde sayesinde mikroskobumuzun filtresi ayarlanarak, beynin damarlarını gösterebilmekte, yani beyin damar anjiyografisi yapılabilmektedir. Bu sayede henüz ameliyat bitmeden beynin damarsal ağı görülebilmektedir. Bu da beyin damar bozukluklarının daha güvenle cerrahi olarak tedavi edilme şansını yükseltmektedir.
Floresan Kılavuzlu Tümör Cerrahisi hastanemiz Beyin ve Omurilik Tümörleri Merkezi’nde hibrit ameliyathane koşullarında intraoperatif görüntüleme, nöronavigasyon ve nöromonitörizasyon teknolojileri ile bir arada başarıyla uygulanmaktadır.