Beyin kanserlerinde Stereotaksik beyin biyopsisinin Önemi

Vücuttaki tüm organlarda olduğu gibi, beyinde de kanser gelişebiliyor. Beyinde günümüzde Dünya Sağlık Örgütü(WHO) tarafından tanımlamış 130’dan fazla tümör tanımlanmış olup, iyi ve kötü huylu olarak ikiye ayrılır. “Ailesel faktörler (genetik), radyasyon, hayvan virüsleri, fenol ve benzen bileşikleri ile uğraşan meslek grupları ve sigara içimi” beyin tümörü riskini arttırmaktadır.

2019 yılında yaklaşık 10 Milyon insan kanserden öldü. En sık kanser nedenleri arasında tütün ve alkol kullanımı, sağlıksız beslenme, hareketsizlik ve hava kirliliği olarak gösteriliyor.

En çok kanserden ölüm Çin, Hindistan ve ABD ilk sıralarda yer alıyor. Sıklıkla birinci sırada Akciğer, 2. Kolon ve rektum, 3.Meme, 4.Karaciğer, 5. Lösemi, 6. Mide, 7. Beyin ve santral sinir sistemi kanserleri yer almaktadır. Kanserden ölümler azalıyor, en belirgin azalma sigara kullanımının azalması birlikte akciğer ve solunum yollarında gözüküyor. Beyin tümörlerinde ise bu oran %3 ile sabit devam ediyor. Çocukluk çağı tümörlerinde ise beyin tümörleri ne yazık ki ilk sırada yer almaktadır.

Beyin tümörlerinde sıklıkla beyin metastazlarını görmekteyiz. Beynin kendi hücrelerinden kaynaklanan kanserleri primer tümörleridir. İyi ve kötü huylu olarak sınıflandırılan bu tümörler yetişkinlerde ve çocukluk çağında farklılık göstermektedir. Özellikle son yıllarda moleküler patolojide gelişmeler sonucunda Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tümör sınıflamaları güncellenmektedir. Buna göre tedavi stratejisi değişebilmektedir. Halen beyin tümörlerinde en önemli tedavi mikro cerrahi teknikle yapılan operasyonlardır.  Bu hastalıklarda doku tanısı önemli olup, cerrahi yapılamayan veya şüpheli beyin lezyonlarında stereotaksik beyin biyopsisi yapılmalıdır. 

Nöroonkoloji dergisinin 2023 yılında yayınladığı son sayısında 59 ülkeden 2000-2014 yılları arasında 15-99 yaş aralığında 556.000 yetişkin hasta değerlendirilmiş. Erişkinlerde difüz ve anaplastik astrositomlar, glioblastoma ve oligodendrogliomlara bakılmış. Yetişkinlerde en sık glioblastoma görülmüş.  Çocuklar da ise; 2000-2014 yılları arasında 61 ülkeden yaklaşık 0-14 yaş aralığında toplam 68.000 hasta değerlendirilmiş. Bu hastalarda düşük evreli astrositoma, epandimoma ve medullablastoma’ya bakılmış. Bu tümörlerde yapılan cerrahi tedavi, radyoterapi ve kemoterapi hastanın yaşam süresini ve kalitesini etkilediği belirtilmiş.

Türkiye ile diğer ülkelerin karşılaştırılmasında benzer oranlarda sağkalım olduğu bildirilmiş. Son yıllarda gelişen teknoloji ile hibrit ameliyathanelerde yapılan cerrahiler daha başarılı olup, komplikasyonlar daha az görülebilmekte ve daha kısa sürede hastalar taburcu olabilmektedirler.

“Baş ağrısı, kusma, bulantı, görme bozukluğu, bilinç bozulması, nöbet (epilepsi-sara krizi) geçirme, kol ve bacaklarda güçsüzlük, sinirlilik, iştahsızlık, işitmede azalma, unutkanlık, konuşma ve anlamada yetersizlik, yazamama, dengesizlik, el ve ayaklarda büyüme gibi yakınmalardan biri ya da birkaçının görülmesi durumunda doktora başvurulmalı” dedi.

Ne zaman Stereotaksik Beyin Biyopsisi

Birden fazla beyinde lezyonu olan hastalara, eloquent bölge dediğimiz beyinde özel merkezlerde görülen şüpheli lezyonlar, genel durumu kötü olan hastalar, MR’da radyolojik olarak ayırt edilemeyen lezyonlarda, lenfoma veya nörolojik hastalıklar gibi ön tanısı olan lezyonlara stereotaksik beyin biyopsisi yapılabilir. Hastanemizde, tüm beyinde kitle ve lezyonu olan hastalara yapılacak olan tedavi, cerrahi ve biyopsi kararları  Nöroonkoloji konseyimizde tartışılarak verilir.

İŞLEM

Stereotaksik beyin biyopsisi genel anestezi altında yapılmaktadır. Nadiren çok yaşlı genel anestezi yüksek riskli hastalarda lokal anestezi ve sedo-analjezi anestezi ile işlem yapılabilir. Ortalama operasyon süresi 60(30-80) dakika kadardır. Beyin MRG veya BT biyopsi öncesi ve işlem sonrası kontrol BT çekilir.

Özellikle MRG’de kontrast tutan lezyonlarda fluorescein sodium verilerek alınan örneklerin doğruluğu kontrol edilebilir. Böylece ameliyat sırasında alınan patolojinin doğrulaması yapılmış olur. Bu da zaman kaybını önler ve alınan az sayıda biyopsi örneğinin asıl patolojik tanısı için kullanılmış olur. Çünkü, stereotaksik beyin biyopsisinde her alınan örnek asıl tanı da çok önemlidir.

Stereotaksik beyin biyopsileri güvenli, tanı koyduruculuğu yüksek ve komplikasyon oranı düşüktür.  Moleküler patoloji teknikleri mutlaka kullanılmalıdır. Alınan her doku örneği değerlidir.

Tüm beyin tümörü olan hastalar, çıkan patoloji sonuçlarıyla tekrar Nöroonkoloji konseyimizde tartışılır ve en iyi tedavi seçeneği oluşturulur. 

Hastanemizde tedavi ettiğimiz hastaların sonuçları dünya’daki en iyi merkezlerle benzer şekildedir.

İyi huylu tümörler de zaman zaman hayatı tehdit edebilir?

İyi huylu tümörlerin de zaman zaman hayatı tehdit edebilir. “Bazen çevresindeki önemli beyin damar ve sinir yapısına yapışarak ameliyatla tam çıkarılması mümkün olmayabilir ve yeniden ortaya çıkabilirler. Bazıları nadir de olsa kötü huylu tümöre dönüşebilir. Çevrelerindeki beyin dokusuna yayılım göstermedikleri (tümörün sınırları belirgin) için ameliyatla tam çıkarılabilme şansları yüksektir” şeklinde konuştu.

Kötü huylu beyin tümörlerinin tedavisi ameliyat, ışın ve ilaç tedavisi

Beyin kanserlerinin çoğunu kontrolsüz anormal çoğalma özelliği olan glial tümörler oluşturur. “Bu hücreler hızla büyüyüp çevrelerindeki sağlıklı dokuya uzanır, nadir de olsa omuriliğe, hatta vücudun diğer organlarına da yayılabilirler. Yaşam süreleri, tümörün patolojisi, ışın tedavisi ve ilaç tedavisi (kemoterapi) alıp almama durumuna ve hastanın yaşına bağlıdır. Diğer kötü huylu tümörler metastatik tümörler olabilir. “Vücudun başka yerindeki bir tümörün beyine yayılması sonucu oluşur. En fazla akciğer, meme, kalın bağırsak, mide, cilt ya da prostattan kaynaklanırlar. Kötü huylu beyin tümörlerinde tedavi seçenekleri; ameliyat, biyopsi, ışın tedavisi, ilaç tedavisidir” açıklamasında bulundu.

Stereotaksik beyin biyopsisi, görüntüleme yöntemlerinde gelişmelere rağmen beyinde şüpheli lezyonlarda histopatolojik tanı için yaygın olarak kullanılmaktadır. Çerçeveli ve çerçevesiz olarak iki tip sistem vardır. Güvenli ve etkili bir yöntem olan beyin biyopsileri ile farklı merkezlerde %80-100 arasında değişen oranlarda tanı koyulabilmektedir. Bizim merkezimizde %95 doğrulukla tanı koyulabilmektedir.

 

Beyin cerrahisinde artık tümör en az hatayla çıkarılabiliyor

Beyin tümörü cerrahisinde nöronavigasyonla birleşen özel ameliyat mikroskobu sayesinde daha küçük bir kesi ile artık tümörün en az hatayla maksimum düzeyde çıkarılması mümkün. Beyin ve sinir cerrahisinde hibrit ameliyathaneler ile en zor ve sorunlu kompleks ameliyatlar daha güvenle yapılabilir bir duruma geldi. Bu da hem hasta hem doktor için daha az cerrahi travma, daha küçük kesi, daha kısa süreli operasyon, daha az kan kaybı, daha az komplikasyon, daha az yatış, daha az maliyet gibi çok önemli avantajlar anlamına geliyor” dedi.

 

Başı ağrıyan hasta ne zaman doktora başvurmalı?

Ağrı sürekli ve artan şiddette ise;
1. İlk kez ağrı 10 yaşın altında veya 50 yaşın üstünde ortaya çıkmışsa,
2. Daha önce mevcut olan ağrı şiddetlendiyse, şekli değiştiyse,
3. Baş ağrısı şimdiye kadar hayatında karşılaştığı en şiddetli ağrıysa ve ağrı kesicilere rağmen geçmiyorsa,
4. Konuşma bozukluğu, görme bozukluğu, kol ve bacakta uyuşmalar, güçsüzlük (felç) gibi nörolojik semptomlar baş ağrısı ile birlikteyse,
5.  Baş ağrısı hep aynı bölgede ise,
6. Sabah uyandığında baş ağrısı varsa ve kusma ile rahatlıyorsa.

Resim  1 Nöronavigasyon dediğimiz cihazla tümörün görüntüsü ve biyopsinin ekranda hesaplanması.

Resim 2. Biyopsi alırken

Resim 3. MRG’de kontrast tutan lezyonlarda fluorescein sodium verilerek alınan örneklerin doğruluğu kontrol edilebilir. Biyopsi örneği; A) Normal biyopsi örneği. B) Aynı dokunun fluorescein sodium ile görüntüsü.

 





https://youtu.be/RQtqj9QyfTkhttps://youtu.be/QuMqtoeaUKshttps://youtu.be/ocFJ7tAa8OQhttps://youtu.be/QKrUEhjFV-I